13.07.2018

Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesi demokrasisine ve hukuk devleti yapısına kasteden hain ve alçakça bir saldırıyı geri püskürterek şunu açıkça göstermiştir: Gücünü sandıktan, yetkisini milletten almayan bir idareyi asla meşru kabul etmeyiz. Demokrasi ve milletin iradesi dışında bir seçeneğe de boyun eğmeyiz.

15 Temmuz hem Türkiye siyaseti, hem de Türkiye ekonomisi için tarihi bir stres testi oldu. Milletin dirayetiyle bu test başarıyla geçildi ve demokrasimizin kalitesi tescillendi. Demokrasimiz ve kurumlarımız kaba kuvvete teslim olmayacak kadar olgunlaştıklarını kanıtladı. Devlet içinde illegal örgütlenen FETÖ çetesi ortaya çıkarıldı. Cunta heveslilerine karşı ortaya konan milli direniş sayesinde gelecekte benzer kalkışma girişimi içinde olabileceklerin önüne set çekildi.

FETÖ kaynaklı bu hain darbe girişiminin ortaya çıkmasıyla birlikte, TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak tepkimizi ilk anda ortaya koyduk. Darbe girişimine karşı ilk harekete geçen, ilk inisiyatif alan meslek örgütüyüz. Daha darbe bildirisi okunur okunmaz, gece saat 00:22’de çıktık dedik ki; “Milletin iradesi ve demokrasi dışında hiçbir iradeyi tanımıyoruz. Gün demokrasiye sahip çıkma günüdür”.

Sonrasında TOBB ve Oda-Borsalar olarak faaliyetlerimizi 3 eksen üzerine oturttuk. Bunlardan ilki etkili bir ekonomi diplomasisi yürütmekti. Zira 15 Temmuz sonrası ülke dışında ciddi bir bilgi kirliliği oluştu. Biz de TOBB olarak bunun önüne geçmek için tüm imkânlarımızı seferber ettik. Devletimizin resmi diplomasi sürecine iş dünyasının azami desteğini sağladık. Yurtdışındaki bilgi kirliliğini kaldırmak için 6 kıtada, 98 ülkedeki muhataplarımızla ve 25 çok uluslu iş örgütüyle temas kurduk. Ülkemizde yaşananları ilk elden anlattık.

İkinci önemli konu yatırımcıların güvenini tesis etmek ve yükseltmekti. Türkiye’de yatırım yapmış 300 büyük yabancı şirketimizi Cumhurbaşkanımızla ve Başbakanımızla bir araya getirdik. Olan biteni doğrudan liderlerimizden dinleyince, ilk tedirginlikleri kayboldu. Herkes ileriye bakmaya başladı.

Odaklandığımız üçüncü alan da reformlardı. Zira TOBB ve Oda-Borsalar olarak yıllardır hep şunu vurguladık; ‘’Güçlü Ekonomi ve Kaliteli Demokrasi”. Bu ikisi birbirini tamamlayan bir bütündür. Biri olmadan diğeri olmaz. Yatırım Ortamını İyileştirme platformunda iş dünyamız ve hükümetimiz arasında köprü görevi üstlendik. İş ve yatırım ortamını iyileştirecek çeşitli düzenlemeler üzerinde kamu idaresiyle birlikte yaptığımız çalışmalarda önemli ilerlemeler sağladık. Tüm bu çalışmalar da sonuç verdi ve ekonomimiz yüksek büyüme sürecine girdi.

Ayrıca 15 Temmuz Şehitleri dayanışma kampanyasına en fazla katkıyı da TOBB, Oda ve Borsalar olarak sağladık. Yine 81 ildeki Oda ve Borsalar olarak ilk günden itibaren Demokrasi Nöbetlerini aktif bir şekilde destekledik.

TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak demokrasiden, milletimizden, devletimizden yana olmaya devam edeceğiz. Devletimizin yanında, milletimizin emrinde olacağız. Ülkemizin birliğine, kardeşliğimize ve demokrasimize karşı olanların da karşısına dikileceğiz. Çünkü devletimiz ve ülkemiz var oldukça biz de varız. Demokrasi varsa hepimiz varız.

Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir' sözünü hep aklımızda tutarak ülkemiz ve milletimiz için çalışmayı ve üretmeyi daha büyük bir azimle sürdüreceğiz. Ülkemizi daha güçlü bir ekonomi ve daha zengin bir Türkiye hedefine taşıyacağız.

Tarihe geçen bu destansı demokrasi mücadelesinde hayatını kaybeden milli direnişin kahraman şehitlerine Allah’tan rahmet, kıymetli ailelerine sabırlar diliyoruz, gazilerimizi minnetle anıyoruz.